Bizi Arayın

+90 (530) 230 22 10

Çalışma Saatleri

10:30 - 21:30

Davranışçı Terapi

Davranışçı Terapi


Davranış terapisi terimi, çeşitli terapi yaklaşımlarını ve geniş bir psikoterapi yöntemlerini kapsar. Davranış terapisi özellikle ABD'de öğrenme teorisinden geliştirilmiştir. Tüm yaklaşımlar, kişisel davranışın öğrenildiği ve dolayısıyla sorunlu davranışın tekrar öğrenilebileceği temel düşünceye dayanır. Bu aynı zamanda iyi veya daha uygun davranış kalıplarının daha sonra da öğrenilebileceği anlamına gelir. O zamandan beri davranış terapisi birçok şekilde geliştirilmiştir, burada özellikle bilişsel unsurların entegrasyonu vurgulanmalıdır. Bu, sadece davranışa odaklanmanın ötesinde deneyimleri, düşünceleri ve duyguları daha fazla dahil etmeyi içerir.

Davranış terapisi, davranışı sadece dışarıdan gözlemlenebilen davranışlar veya fiziksel tepkiler olarak anlamaz. Davranış aynı zamanda duyguları, düşünceleri, motivasyonları ve bir kişinin kendisini ve çevresini nasıl değerlendirdiğini içerir. Davranış, bir insanın hayatına nasıl devam ettiğini belirler: Bir kişi ihtiyaçlarını ifade edebilir mi ve kendisiyle ve diğerleriyle ilişkilerinde uygun bir şekilde davranır mı? Bir topluluğa uyum sağlama ve aktif katılım becerilerine sahip midir? Bir kişiye derin bir bağ kurabilmesi için başka bir insana güvenmeyi öğrenmiş midir? Önemli yaşam alanlarında kendine iyi bakma konusunda zorluk yaşıyorsa, davranış terapisi ona daha iyi bir şekilde kendiyle ilgilenmeyi öğrenmede yardımcı olabilir.

 

Davranış terapisi ne zaman uygundur?

Davranış terapisi; düşünce, duygu, deneyim veya hareketin bozulduğu durumlarda yardımcı olur. Yetişkinler ve çocuklar için uygundur ve birçok psikolojik bozuklukta etkilidir: özellikle depresyon, anksiyete bozuklukları (fobiler veya panik bozuklukları gibi) ve obsesif-kompulsif bozukluklar ve bağımlılık, ayrıca uyku veya cinsel bozukluklarında etkisi yüksektir. Ayrıca, kronik ağrı gibi fiziksel rahatsızlıklarda da şikayetlerle daha iyi başa çıkmaya yardımcı olabilir.

 

Davranış terapisinde neler olur?

Başlangıçta, bireyin yaşamında zorluklara neden olan davranışları tanımak önemlidir. Bu nedenle, psikoterapist önce gerçek sorunu analiz eder ve ardından bu sorunun arkasındaki davranış kalıplarını anlamaya çalışır. Ardından tedavi hedefleri belirlenir, tedavi prensipleri açıklanır ve bir tedavi planı oluşturulur. Bu terapinin amacı, terapistin desteğiyle yavaş yavaş yeni davranış şekilleri öğrenmektir. Birey kendi hedeflerini daha iyi gerçekleştirmek için beceriler öğrenir ve kendisiyle ve çevresiyle daha iyi başa çıkabilir. Uzmanlık dilinde ifade etmek gerekirse, işlevsiz davranışın işlevsel davranışa dönüşmesi hedeflenir. Çalışma hedef odaklıdır ve sıklıkla davranış egzersizleri kullanılır, bunlar hem oturumda hem de evde yapılabilir. Terapist, danışana seansta çalışılan kouyla ilgili ev ödevi/ev çalışması verebilir.

Davranışçı Terapi; yapılandırılmış, hedef ve çözüm odaklıdır ve sıklıkla davranış egzersizleri kullanılır. Bu egzersizler hem oturumda hem de evde açık bir şekilde (örneğin, oturum sırasında veya ev ödevi olarak) veya kapalı bir şekilde (yani sadece danışanların zihninde) gerçekleştirilebilir. 

Davranışçı terapinin klasik terapi teknikleri arasında bulunan en önemli yöntemlerden biri exposure(maruz bırakma) yöntemidir. Exposure; korku uyandıran uyarıcılara karşı kaçma, kaçınma ve güvenceye alma davranışlarını söndürmeye yönelik olarak yapılır. Davranış Terapisi teknikleri arasında; yüzleşme, maruz bırakma, sistemli duyarsızlaştırma, istenen davranışın pekiştirilmesine yömelik ödül ve istenmeyen davranışın silinmesi (ihmal)bulunur. Davranış terapisinin etkili olmasında danışanın terapiyi aktif olarak şekillendirmesi ve örneğin psikoterapötik ortam dışında ev ödevleri yapması önemlidir. Kendi kendine yardım, davranış terapisinde merkezi bir noktadır. Bu nedenle, danışan, oturum sırasında gerek psikoeğitimler aracılığyla gerekse terapist ile arasındaki terapötik diyolog çerçevesinde düzenli olarak evde veya yolculukta ve işte uygulayabileceği yöntemler ve teknikler öğrenir.

 

Bir davranış terapisi sırasında hangi zorluklar ortaya çıkabilir? Belirli zorluklarınızı veya davranışlarınızı değiştirmek yerine, öncelikle neden bu sorunları yaşadığınızı anlamak isteyebilirsiniz. Bu durumda, terapinin odak noktasının somut değişikliklere yönelik olması bazen kişi için bir sorun haline gelebilir. Bu nedenle, terapide gerçekten fark edilebilir ve görünür değişikliklerle ilgilenip ilgilenmediğinizi önceden kontrol etmek daha iyidir. Oturumlar sırasında başa çıkmanız gereken görevlerden dolayı kendinizi aşırı yüklenmiş hissedebilirsiniz. Örneğin, korku problemleriyle uğraşırken terapistinizle birlikte asansöre binmeye çalıştığınızda bile düşüncesinden bile korkuyla titrediğiniz ve terlediğiniz durumlarda bu his oluşabilir. Aslında terapist, görevleri ihtiyaçlarınıza ve yeteneklerinize uygun hale getirmeye çalışır. Bir miktar aşırı yüklenme genellikle terapistler tarafından istenen ve uzmanlıkla açıklanan bir durumdur. Ancak aşırı yüklenme hissinizi dile getirmekten çekinmeyin; terapistler geri bildiriminize ihtiyaç duyar.

 

Yüksek başarı oranı nasıl bilimsel olarak kanıtlanır?

Davranışçı terapiye özgü terapötik yöntemlerin yüksek başarı oranını kanıtlayan birçok klinik çalışma bulunmaktadır. Birçok psikolojik bozukluk için davranış terapisinin etkinliğini kanıtlayan kapsamlı bilimsel bulgular mevcuttur. Örneğin, Marburg Philipps Üniversitesi'nden Benjamin Straube ve Tilo Kircher gibi bilim insanları tarafından yapılan bir çalışmada, panik bozukluğu olan insanlar üzerinde yapılan bir kognitif davranış terapisi tedavisinin başarılı olduğu ve beyin aktivitesinde değişikliklere yol açtığı tespit edilmiştir. Bilim insanlarına göre, panik bozukluğunun ortaya çıkması dünyayla ve kendileriyle ilgili dil ve dildışı anlamların yanlış işlenmesiyle sık sık birlikte gerçekleşir. Ancak davranış terapisi sonrasında, katılımcıların dil işleme süreçleri normale dönmüştür. Bu tedavi başarısı beyin aktivitesine yansımıştır: Panikle ilişkili kelime çiftlerini işleyen bir beyin bölgesinde bastırılmıştır. Araştırma ekibi, katılımcıların beyin aktivitelerini manyetik rezonans görüntüleme kullanarak incelemiştir. Bu sırada katılımcılar, panik semptomlarının tipik tetikleyicileri tarafından bir panik atak için hazırlık yapma görevini yerine getirmişlerdir. Örneğin, asansör kelimesi, etkilenen kişilerin genellikle çaresizlik ve korku hissiyle ilişkilendirdiği bir daralma ve korku hissi uyandırabilir.

Davranış terapisi ne kadar hızlı etki eder?

Birçok kişi tedaviyle ilgili ilk olumlu iyileşmeyi birkaç gün sonra fark eder. Ancak akut aşamanın tamamen atlatılması genellikle altı ila on iki hafta sürer. Bu noktada terapi genellikle henüz tamamlanmamış olabilir. Davranışçı terapi, Almanya'da "rehber prosedürler" olarak adlandırılan temel yöntemler arasında yer almaktadır. Bu, yasal sigortalı yardım arayanlar için, davranış terapisi uygulayan psikolojik psikoterapistler tarafından yapılan tedavilerin yasal sağlık sigortaları tarafından ödendiği anlamına gelir. Akut tedavi kapsamında, bir psikoterapi oturumunda bir psikolojik hastalığın teşhis edilmesi durumunda davranışçı terapiye hızla başlanılarak kısa sürede sonuç alınabilir.

UZMAN PSİKOLOG EBRU ÖZER