Bizi Arayın

+90 (530) 230 22 10

Çalışma Saatleri

10:30 - 21:30

“Dasein” Olmak


Derinde yaşama arzusu bazen kişiye hayatı ıskalatıyor. Her zaman yüzeyde olmak kötü değildir oysa.. Bazen yüzey daha fazla temasta olmayı getirir. Hayatın içinde olmayı getirir. Bizi, kafamızın içinden hayatın içine daldırır. Kendi içimizden çıkıp hayata döneriz. Gerçeklik ile temas etme cesareti kazanırız. Kafamızın içindeki dünyadan dünyadaki farklı kafalara erişiriz. Yani hafifleriz. 

Çünkü yaşam bazen hissettiğimizden daha hafiftir. Biz içimizde ağırlaştırmışızdır onu.

 

Hafiflik; yüzeysel olmak demek de değildir; hafiflik zihnimizde fazlalaştırdığımız ve gönlümüzde ağırlaştırdığımız yüklerden kurtulabilmektir bazen. 

 

Uçmak istiyorsan derinlerden burnunu çıkarmalısın. Zaman zaman gökyüzünü görmelisin; bazen de yerdeki gerçeklik ile temas etmelisin. Sadece içe yöneldiğinde ve her şeyi içselleştirdiğinde gerçek yaşamı ıskalarsın... 

Bu anlamda derine dalmak, bir çeşit yaşamı kendileştirme çabasıdır belki de... 

Oysa yaşamı olduğu haliyle alıp görmek; realiteden kaçmayıp tam da -orada olmayı- yaşam için ve yaşamla birlikte -orada olmaklığı- barındırır. 

Yani yaşamak; dasein*a kollarını açmak demektir. Yoksa orada olmayan bir varoluş nasıl öze götürebilir ki seni... 

 

E sonrası Heideger’e bir selam çakmak da cabası olsun... :)

 

"Dipnot: Dasein olmak," Heidegger'ın felsefi terminolojisinde, bir bireyin varlık şeklini ve varlıkla ilişkisini anlatan bir ifadedir. Bu kavram, sadece var olmak değil, aynı zamanda bilincin, anlamın ve dünyayla etkileşimin derin bir anlayışını içerir. Heidegger, insan varlığının, sadece nesnel bir varlık olmadığını, aynı zamanda dünyayla etkileşim içinde olan bir varlık olduğunu vurgular. "Dasein olmak," bu bağlamda, insan varlığının varlık tarzını ifade eder. 

 

Anlam ve Sevgi ile, 

Uzm. Psk. Ebru ÖZER