Hayatımızı Daha İyi Hale Getirmek için 4 Tutum Önerisi

Bir tutum hikayesi olarak yaban arılarının hikayesi:

 

Yaban arısı ile ilgili hikayeyle başlayalım. Yaban arısının kanat yüzeyi 0,7 cm² ve ağırlığı 1,2 gramdır. Aerodinamik kurallara göre, bu oranda uçmak mümkün değildir. Ancak yaban arıları bunı pek de umursamıyor görünüyor. Çünkü yine de uçarlar!

 

Bu kısa hikaye, kişisel tutumun ne kadar önemli olduğunu fark etmemizi sağlıyor. Bir şeyi başarabileceğimize inanıyorsak, onu başarabiliriz. Eğer sürekli olarak hayatın adil olmadığını düşünürsek, hayatımız da adil olmayacak şekilde şekillenir. Ve eğer sürekli olarak olumsuza odaklanırsak, hayatımızdan da olumsuz durumlar eksik olmaz. Dolayısıyla zihniyetim, başıma gelenlerden sorumludur. Tutum ile ilgili bunların birçoğunu zaten biliyorsunuzdur. Bu yüzden daha derine inelim.

 

Hayat tutumumuzun habercisi düşüncedir. Tekrarlayan olumsuz Düşünceler, inançlarımızı oluşturur ve bu inançlar da olaylara karşı kişisel tutumumuzu ateşler. Bu, tek bir düşünceden çok daha güçlü olan bir tutumdur, çünkü binlerce kez tekrarladığımız düşüncelerle oluşur. Ne yazık ki, bunların birçoğu bilinçdışı gerçekleşir. Günde ortalama 60.000 düşünceye sahip olduğumuzda, bu tamamen anlaşılabilir bir durumdur. İyi haber ise, düşünceleri ve böylece hayata olan tutumumuzu her zaman bilinçli kararlarla, bilinçli seçimler yaparak ve seçimlerimizin sorumluluğunu alarak değiştirebileceğimizdir.

 

Kişisel tutumun güçlü etkisi

Kişisel tutumun devasa etkileri vardır. Örneğin, bir konuşma sırasında, ne söylediğimize bakılmaksızın, karşımızdaki kişi çoğunlukla zihniyetimizi fark eder. Mimik, jest, ses tonu ve vücut duruşunu içeren sözsüz iletişimin %60'ı tutumumuz tarafından şekillendirilir.

 

Tutumu değiştirmek Teoriden uygulamaya geçiş!

Hayatımızı iyileştirmeye yönelik en temel zihniyetleri aşağıdaki dört noktada özetleyebiliriz:

 

Sarsılmaz yaşam sevinci için 4 zihniyet

 

1. Tutum: Hayata Karşı Pozitif Tutum: “Her şey benim iyiliğim için olur”
   Bu tutum hayatınızı büyük ölçüde kolaylaştırabilir. Hayatta başımıza gelen her şeyin iyi olduğuna veya bir anlam taşıdığına inanmak hayata karşı iyimser bir bakış sunmanıza fayda sağlayabilir. Elbette başımıza gelen birçok şey, ilk anda veya hatta ilk aylarda olumlu görünmeyebilir. Ancak daha sonra neredeyse her zaman negatif olayların içinde dahi iyi bir şey olduğu ortaya çıkar. Sizler de bunu mutlaka yaşamışsınızdır. Bu yüzden hayata güvenin ve her gün kendime şunu söyleyin: Her şey benim iyiliğim için oluyor. Özellikle zor zamanlarda bu tutum çok yardımcı olur. Çünkü her şeyin zaten iyi olacağına inanıyorsanız, en kötü krizi bile hafiflikle atlatırsınız.
   
   
   
2. Kendimize karşı şefkatli bir tutum: Kendimize karşı sahip olduğumuz tutum, hayatımızı nasıl etkilediği konusunda en önemli faktördür. Söylediğimiz ve yaptığımız her şey, diğer insanların bizi nasıl algıladığı ve davranışları, hayatın bize sunduğu fırsatlar, kendimize olan tutumumuza bağlıdır. Eğer asla başarılı olamayacağıma inanıyorsam, tam olarak o gerçekleşecektir. Ve tam tersi. Arı bunun en iyi kanıtıdır! Kendimize sağlıklı bir tutum, öz şefkat ve özgüveni içerir. Öz şefkat, hatalara rağmen kendimizi kabul etmeyi, kendimiz hakkında olumlu düşünmeyi ve kendimize iyi davranmayı içerir. Öz şefkati öğrenebiliriz. Özgüven, her şeyi yapmak zorunda olduğumuzu, hiçbir öz şüphemizin olmadığını veya özellikle dışa dönük olmamız gerektiğini anlamına gelmez. Hayır, sadece hayatta başımıza gelen her şeyin üstesinden gelebileceğimize inandığımız anlamına gelir. Örneğin yeni bir işe başladığımızda ilk gün her şeyi bilemeyebiliriz. Ancak özgüvene sahip bir insan, her şeyi öğrenebileceğine ve işinde yakında başarılı olacağına inanır.
   
   
   
3. Sorunlara karşı Çözüm odaklı tutum: Birçok insanın alışkanlığı, sorunlarını bir numaralı konu haline getirmektir. Hayatlarında neyin yanlış gittiğini çok iyi bilirler. Sorunlarını ve şikayet etmeye neden olan şeyleri içten ve dıştan çok iyi bilirler. Bu nedenle sürekli olarak sorun seviyesinde bulunurlar. Buna karşılık, problem odaklı insanların gözden kaçırdığı çözüm seviyesi vardır. Çözüm seviyesini keşfeden kişi, huzur verici bir hafiflik hisseder ve kısa sürede ilk başarıları kutlar. Basit bir soruyla: “Sorunum çözülsün diye ne yapılmalı?” Bu soruyu sorarak negatiflikten üretkenliğe geçiş yapabilirsiniz.
   
   
   
4. Sahip olduklarımıza karşı Şükran tutumu: Bu bir zihniyet meselesidir. Şükran zihniyetini aynı zamanda mutluluk kaynağı olarak adlandırabiliriz. Şükretmek, ellerimizi kavuşturup alçakgönüllü olmak anlamına gelmez. Hayatta bize gerçek mutluluk veren şeyleri, insanları ve durumları takdir etmek, varlıklarını onure etmek anlamına gelir. Sahip olduğumuz şeylere odaklanmak yerine sahip olmadıklarımıza odaklanarak, bu tutumu çok hızlı bir şekilde kazanabiliriz.

 

Anlam ve Sevgi ile,

Uzm. Psk. Ebru ÖZER