EMDR (İngilizce: Eye Movement Desensitization and Reprocessing), özel bir psikoterapi yöntemidir. EMDR, "Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme" anlamına gelir. Bu yöntemle, psikolojik travmaların sonuçları tedavi edilebilir, özellikle Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) gibi durumlarda etkin olarak kullanılır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Nedir?
Travmatik bir deneyim (örneğin fiziksel istismar, taciz, tecavüz, şiddet, savaş, ,işkence, deprem gibi doğal afetler veya ciddi bir kaza) sonucunda ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu’ oluşur. Başka bir tabirle Travma Sonrası Stres Bozukluğu, ciddi travmatik deneyimlerin sonucudur diyebiliriz. Bu deneyimler, tek bir olay veya tekrarlayan olaylardan oluşabilir. Bu tür travmalar örneğin psikolojik veya fiziksel istismar, şiddet veya ciddi bir kaza olabilir. Travma Sonrası Stres bozukluğuna yönelik en belirgin semptomlar, olayın tekrar yaşanması, kaçınma davranışı ve aşırı uyarılma durumudur. Bu tür psikolojik belirtilere, birçok fiziksel rahatsızlık da eşlik edebilir. Tanı koymak zor olabilir. Ayrıca, TSSB'yi karmaşık TSSB, borderline bozukluk ve diğer psikolojik sorunlardan ayırmak da önemlidir. Travma tedavisinde en çok tercih edilen terapi ekolleri, Bilişsel Davranışçı Terapi veya EMDR gibi, travma odaklı psikoterapilerdir.
Doğal afetler, savaş, işkence, fiziksel ve psikolojik şiddet ve istismar öyküsü gibi travmatik yaşam olayları yaşayan herkes, (travmatik bir olayın tanığı olanlar da dahil olmak üzere) Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) geliştirebilir. Bozukluk tedavi edilmezse, kronik hale gelebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Zamanında ve doğru terapi ile iyileşme ihtimali yüksektir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu için diğer isimler şunlardır: Travma Sonrası Stres Sendromu, Travma Sonrası Stres Reaksiyonu, veya Post Travmatik Stres Bozukluğu (PTSD)
EMDR
EMDR'de, hastaya travmatik olayı hatırlaması ve aynı zamanda terapistin parmak hareketlerini takip etmesi istenir. Alternatif olarak, sesler veya dokunmalar gibi diğer çift taraflı uyarım teknikleri de kullanılabilir. Bu süreçte hasta düşüncelerini, duygularını ve vücut hislerini gözlemlemesi konusunda yönlendirilir. EMDR Terapisinin amacı, yüksek stresli anıları ve bunlarla ilişkili negatif duyguları işlemek ve nötralize etmektir. Çift taraflı uyarım sayesinde beyindeki bağlantıların yeniden düzenlenmesi hedeflenir. Böylece travmatik anılar ‘adaptif işleme modeli’ ile daha az rahatsız edici hale gelir. EMDR, travmatik deneyimlerin uygun şekilde işlenmediği ve bu nedenle güçlü duygusal tepkilere yol açtığı varsayımına dayanır. Terapi sırasında yapılan hedefli çift yönlü uyarım (BLS) ile bu anıların normal bellek sistemine entegre edilmesi amaçlanır. EMDR, PTSB tedavisinde etkili olduğu kanıtlanmıştır. EMDR, aynı zamanda anksiyete bozuklukları, depresyon veya bağımlılık gibi diğer psikolojik sorunlarda da kullanılır. Bununla birlikte, herkes için uygun olmadığını ve teknikleri güvenli ve etkili bir şekilde uygulamak için terapistin sağlam bir eğitim ve deneyime sahip olması gerektiğini belirtmek önemlidir.
EMDR Terapi Aşamaları nelerdir?
EMDR tedavisi, 8 aşamada yapılandırılmış bir şekilde gerçekleştirilir.
EMDR ile tedavi yapılabilmesi için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Terapist, EMDR uygulamak istediği bozukluk hakkında psikoterapi eğitimi almış ve deneyimli olmalıdır. Danışan, terapinin travmayı ortaya çıkarabileceği konusunda hazır olmalıdır. Ciddi fiziksel hastalıklar yeterince tedavi edilmeli ve travma ile ilişkili olan eşlik eden hastalıklar, örneğin depresyon veya anksiyete bozukluğu gibi, uygun şekilde tedavi edilmelidir. Ayrıca, danışan, örneğin bir şiddet suçu nedeniyle travma yaşadığı durumlarda, danışanın saldırganla temasından korunduğundan emin olunmalıdır.
Travmatik Anılar Duygusal Yüklerini kaybeder
Tedavinin başında, danışanın travması ve onunla ilişkili semptomlar detaylı bir şekilde analiz edilir. Danışan, zihinsel olarak travmatik deneyimi hatırlar ve düşüncelerinde ve duygularında bu rahatsız edici olayı tekrar yaşar. Aynı zamanda, terapistin el hareketlerini takip ederek veya diğer çift taraflı uyarım yöntemleriyle stimülasyon sağlanır. Artık terapistin işaret parmağını renkli hareketli LED ışık şeridi ile değiştiren cihazlar bile mevcuttur. İki taraflı uyarım sayesinde, danışan beyinde henüz gerçekten işlenmemiş olan travmatik deneyimlerini hızlandırarak yeniden işleyebilir. Anı, tipik bir travmanın içe dönük ve duygusal yüklü karakterini kaybeder. Bir intrüzyon, genellikle tetikleyici bir uyaran tarafından sürekli olarak rahatsız edici bir şekilde tekrarlanan travmatik olayın yeniden yaşanmasıdır ve kişi bunu kontrol edemez.
Faz 1: Öykü ve Tedavi Planlaması
İlk olarak, öykü alınır. Terapist, kontrendikasyonları dışladıktan sonra - kontrendikasyon, belirli bir tedaviye karşı konuşan bir faktör veya gerçeklik - hasta ile birlikte bir tedavi planı oluşturur. Bu planın önemli bir parçası, travmatik hatırlama veya travma ile ilişkili diğer semptomların yeniden işleme yapılmasına (reprocessing) olanaklı hale getirilmesidir.
Faz 2: Hastanın Hazırlığı
Hasta, tedavi planı ve yöntemi hakkında bilgilendirilir. Danışanın stabilizasyonu için terapist gerektiğinde güvenli yer egzersizi, rahatlama veya gevşeme teknikleri uygular. İhtiyaç durumuna göre, doktor tarafından hastaya ilaç da verilebilir.
Faz 3: Hatırlamanın Değerlendirilmesi
Bu aşamada, özellikle yüksek stresli anıların duyusal uyaranlar, duygusal uyarılma ve bilişsel uyarılma olarak adım adım ele alınarak danışanın bunları travmatik olayın genel yapısına entegre edebilmesi amaçlanır. Bu, danışanın anısına tam bir erişim sağlamasını ve onu düşünsel olarak genel yaşamına yerleştirmeyi öğrenmesini içerir.
Faz 4: İşleme
En önemli aşamalardan biridir. İşleme yahut bir diğer tabirle duyarsızlaştırma aşamasında; danışan travma hatıralarını yeniden işler, reprosesler. Bunun için belirli çarpıcı görüntüleri, duyusal izlenimleri ve korkunç olayla ilişkili negatif düşünce kalıplarını hatırlar.Danışan, anılara odaklandığı sırada terapist tarafından duyusal uyaranlarla uyarılır. Hasta, hızlı birleşik bir dizi değişen duyusal izlenimler, etkiler ve düşünceler aracılığıyla aşamalı bir rahatlama deneyimler - ara sıra daha yoğun etkiler ortaya çıkabilir. Bu tür bir son işleme büyük avantaj sağlar. EMDR terapisiyle tekrar aktive edilen anıların neden olduğu baskı psikolojik olarak tolere edilebilir hale gelir. Terapistin, kendisi psikolojik olarak stabil olmalı ve hastayı ve onun bireysel işleme sürecini yeterince destekleyebilmek için esnek tepki verebilmelidir.
Faz 5: Yerleştirme
Faz 4'teki hatırlama yükü yeterince azaldıktan sonra, Faz 3'te geliştirilen veya işleme süreciyle iyileştirilen “pozitif kognisyon” hatırlanır ve kontrol edilir. Bu bağlamda kognisyon, travmatik deneyimle ilgili olan tüm düşünceler, tutumlar veya görüşler anlamına gelir. Örneğin, negatif kognisyon şu olabilir: "Artık asla güvenemeyeceğim", pozitif bir kognisyon ise: "Yaşananlar geride kaldı." Çünkü travmatik anılar genellikle rahatsız edici inançlar şeklinde bilişsel düzeyde izler bırakır ve bu inançlar hatırlamayla birlikte tekrar tekrar ortaya çıkar. Bilişsel-duygusal döngüleri sonlandırabilmek için Francine Shapiro, bilişsel davranışçı terapisiden öğeleri de sürece dahil etmiştir. Negatif duygular hızlı çift taraflı uyarım ile zayıflatılırken, pozitif kognisyonlar yavaş çift taraflı uyarım ile güçlendirilir.
Faz 6: Beden Taraması
Sonraki beden taramasında, sürekli olarak algılanabilen duyusal anı parçaları aranır. danışan, pozitif öznel inancını ifade eder ve dikkatini yavaşça bedeninin üstünden aşağıya doğru hareket ettirirken, ortaya çıkan bedensel duyumları terapiste anlatır. Eğer rahatsız edici beden hatıraları hala varsa, tekrar işlenir.
Faz 7: Kapanış
Son olarak, bu deneyimin hastada nasıl bir etkisi olduğu tartışılır. Terapist, danışamla oturumlar arasındaki müdahale kurallarını belirler. Bu önemlidir çünkü EMDR oturumunda başlatılan süreç, oturumdan sonra da daha hafif bir şekilde devam edebilir, örneğin rüyalarda veya duygularda.
Faz 8: Geri Bildirim
Bu son aşama, bir sonraki seansta gerçekleşir. Önceki EMDR oturumundan tetiklenen hastalar genellikle oturumlar arasında anı parçaları veya rüyalar yaşar ve terapist bir sonraki oturuma geçmeden önce bunları tekrar işler. İlk başarılı EMDR oturumundan sonra çoğu hasta hatırlamanın belirgin bir şekilde rahatlatıcı bir değişim yaşadığını deneyimler, ayrıca ilişkili fiziksel uyarılma azalır ve negatif düşünceler ve duygular yeniden pozitif bir şekilde yeniden formüle edilebilir.
EMDR genellikle diğer travma terapisi yöntemlerinden daha hızlı etki gösterse de, bu yöntem bir sihirli ilaç değildir ve tedavi için kaç oturum gerektiğini önceden belirlemek mümkün değildir.
Uzman Psikolog Ebru ÖZER