Bizi Arayın

+90 (530) 230 22 10

Çalışma Saatleri

10:30 - 21:30

Logoterapinin Temel Prensipleri


Logoterapi'de üç temel prensip var: Umut, inanç, her koşulda yaşama evet diyebilme

Yaşama karşı danışanların içlerindeki bu güçleri açığa çıkarabilmek ve kaçınılmaz acı durumlarında dahi ruhun (geist) meydan okuma gücünü devreye sokabilmek bu açıdan önem taşımaktadır. Diğer geleneksel psikoterapi ekollerinde somatik (bedensel) ve psişik (psikolojik) alanlar ön planda olup ruhsal (manevi) alan (noetik boyut) yok sayılmaktadır.

Viktor Frankl insanın biyopsikososyal olmakla birlikte aynı zamanda manevi bir varlık olduğunu da söyler.İnsanın ruhsal yönünü yadsımaz ve terapiye dahil eder. Ancak Logoterapi teolojik (dinsel) bir yaklaşım değil: teleolojik(ereksel yani amaçsal) bir yaklaşım biçimidir yani insanın amaçlılığına ve anlama odaklanmıştır.

Pratikte özellikle varoluşsal boşluk, acıda yasta ve travmada anlam bulabilmek, Psikojen Nevrozlarda Logoterapi yöntem olarak kullanılabilir. Hatta bilincin tamamen kapalı olmadığı bazı psikotik hastalarda dahi kullanılabilir. 

Logoterapi felsefe, antropoloji ve Psikoterapi yaklaşımı olarak üç kökten beslenir. Logoterapi uygulayıcısı olabilmek için ilk önce ve en önemlisi logoterapinin insan resmi ve dünya görüşünü anlayabilmek ve felsefi olarak bu dünya görüşünü benimseyebilmek gerekir.

Tüm ruh dağlığı çalışanlarımı psikoterapi ekollerinden önce Logoterapi ve Varoluşçu Analiz ekolünü öğrenmesi ve içselleştirmeli gerekir. Çünkü logoterapi hümanistik ekollerinden daha hümanistik bir yaklaşım içindedir. 

Viyana’nın üçüncü psikoterapi ekolü olarak Logoterapi; diğer psikoterapi ekollerinden daha da  ileriye giderek bir hayat felsefesi sunuyor. Logoterapide diğer terapi ekollerinden ziyade logoterapinin insan resmini ve dünya görüşünü anlayabilmek önemlidir.  

Logoterapi; kendine has insan resmine ve dünya görüşüne uyduğu süreci her türlü psikoterapi metoduna ve tekniğine açıktır ve bütüncül olarak diğer terapi ekollerine entegre ediliebilir.

Uzman Psikolog Ebru Özer